İzmir’in köklü firmalarından olan Elektral A.Ş. geçtiğimiz günlerde 40’ıncı yılını kutladı. Gecede konuşma yapan Elektral A.Ş. kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Yüksek Mühendis Sayıl Dinçsoy, “Atatürk’ün sözünü ettiği muasır medeniyetler seviyesine gelmek için çaba sarf ediyoruz.” dedi.
Yüksek Mühendis Sayıl Dinçsoy tarafından 40 yıl önce İzmir
Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB)’nde yüksek teknolojili elektronik cihaz
üretmek hedefiyle kurulan Elektral A.Ş. geçtiğimiz günlerde tüm çalışanlarının
da katıldığı bir gece ile 40’ıncı yılını kutladı. Geceye katılan davetliler
unutulmaz anlar yaşadı. Elektral A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sayıl Dinçsoy, 40
yılı tamamlamış olmanın haklı gururunu yaşadıklarını ifade etti. Etkinlik
40’ıncı yıl pastası kesildikten sonra sona erdi.
“İşimizi Seviyoruz ve Gereğini Yapıyoruz”
Elektral A.Ş. kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Yüksek
Mühendis Sayıl Dinçsoy, Türkiye’de büyük firmalar dışında 40 yılını tamamlamış
ve yüksek teknolojiye kendini adamış bir şirket olmadığını söyledi. Dinçsoy,
“Biz özellikle Ege bölgesinde her sene 2’ye 3’e katlanarak ilerliyoruz. Bu
tamamen sizler sayesindedir. Hep birlikte Atatürk’ün sözünü ettiği muasır
medeniyetler seviyesine gelmek için çaba sarf ediyoruz. İşimizi seviyoruz,
gereğini yapıyoruz ve katkıda bulunuyoruz. Bu gece belki hepinizden çok bana
mürüvvet. Burası 40 sene önce bir çamur sahası olan bir bölgeydi. Elektral, bu
çamur sahasının içerisinde kurulan ilk firmaydı. Buranın temelini biz attık.
Yol yoktu tamamen uydudan alınan görüntülerle Belediyeye tespit yaptırdık.
Sonradan ortaya çıktı ki bütün organize sanayi kayık yerleşmiş.” diye konuştu.
''Biz Büyük Bir Aileyiz''
Elektral A.Ş. olarak büyük bir aile olduklarının altını
çizen Sayıl Dinçsoy sözlerini şöyle sürdürdü, “Bu gece bütün Elektral ailesi
olarak eğlenmek bizim hakkımız. Bu geceyi düzenleyen arkadaşlara da teşekkür
ediyorum onlar da oldukça fazla yoruldular. Charlie Chaplin, “Bu dünyada hiçbir
şey kalıcı değil, hatta sorunlarımız bile kalıcı değil. Yağmurda yürümeyi
severim çünkü gözyaşlarım fark edilmez. Hayatta en çok boşa harcanan gün
gülmediğiniz gündür.” şeklindeki üç dokunaklı cümle ile bize kendisini
hatırlatıyor. Bu gece güleceğiz ve hep gülmeye de devam edeceğiz. Nice
senelere.”